14 Eki 2020

AVRUPA BİRLİĞİ BİRLEŞİK PATENT MAHKEMESİ (UPC)

Birleşik Patent Mahkemesi (Unified Patent Court – UPC), Avrupa Birliği (AB) ülkeleri için ortak bir mahkeme ve dolayısıyla her birinin yargı sisteminin ortak birer parçası olarak tasarlanmıştır.
UPC’nin Kuruluş Anlaşması, 28 AB üyesi ülkenin 26 tanesi tarafından 20.06.2013 tarihinde imzalanmış ve imzacı devletlerin anlaşmayı yerel hukuklarında onaylanma süreci hala devam etmektedir.
Anlaşmanın getirdiği yenilik, sadece patent yargılaması bakımından ortak ve merkezi bir yargı kurumunun oluşturulması değil, Anlaşmaya taraf AB ülkelerinde geçerli olacak üniter yeni bir patent sisteminin de uygulamaya geçmesi, tanınmasıdır. Anlaşmada, bu yeni patent belgesi türü, “Üniter Etkili Avrupa Patenti” olarak tanımlanmıştır.
Yapılan bu reformun amacı, mevcut olan sisteme bir alternatif sunmak, sistemi basitleştirmek ve uygun maliyetli bir patent koruması ve ihtilafların çözümüne giden yol sağlamaktır. Üye devletlerde koruma sağlanması için, klasik koruma yolu olan yerel mahkemeleri kullanmak yine de mümkün olacaktır. Böylelikle mevcut olan sisteme bir alternatif getirilmiş olacaktır. Ayrıca Avrupa ülkelerinde daha kısa zamanda daha az maliyetle patent koruması elde edebilmenin yolu açılmış olacaktır.
UPC Anlaşması, imzalayan bütün üye ülkeleri kapsayan bir birleşik patent yetki alanı oluşturma amacı gütmektedir. UPC, sözleşmeyi imzalayan üye ülkelere ortak bir mahkeme olacak ve ülkelerin hukuki sisteminin bir parçası olacaktır. UPC, İlk Derece Mahkemesi (CFI), Temyiz Mahkemesi ve Sicil birimlerinden oluşacaktır.
Ayrıca, eski sistem ile yeni sistemi beraber kullanarak üniter etkili Avrupa patentine sahip olup, bu patenti EPC sözleşmesini imzalamış diğer ülkelerde klasik Avrupa patenti olarak geçerli kılmak da mümkündür. Ek olarak bu patent, klasik bir Avrupa Patenti gibi, Avrupa Patent Sözleşmesine (EPC) taraf Devletlerde de tanınacaktır. Yeni sistemin yasal çerçevesine göre, ulusal tescil yollarını kullanarak patentleri EPC’ye taraf üye ülkelerde koruma altına almak veya bir Avrupa patentini bir veya birden fazla EPC üyesi ülkede geçerli kılmak hala mümkündür. Sonuç olarak, gelecekte patent koruması için üç farklı yol izlenebilecektir.
UPC, Avrupa'da mevcut bulunan patent sistemine başka seçenekler sunmaktadır. Mevcut olan sistemin yerini tamamen almamaktadır. Kullanıcılara Klasik bir Avrupa patenti ile üniter etkiye sahip Avrupa Patenti (UPP) arasında bir seçim hakkı sunacaktır
UPC’nin avantajları şöyledir:

-Birleşik içtihat sayesinde öngörülebilirliğin artması ve paralel davalardan kaçınılması,
-Yargıların (talimatlar, tazminatlar) AB üyesi 26 ülkede geçerli olması,
-Üye ülkenin mevcut sürecinden daha hızlı ilerleyen bir süreç olması,
Patent sahibi, sadece birkaç üye ülkede korumanın yeterli olup olmadığına ya da geniş coğrafi kapsamlı bir koruma alanına mı ihtiyacı olduğuna karar vermelidir. AB gümrük yönetmeliği ile üçüncü ülkelerden AB sınırları içine ithal edilecek ürünlere karşı koruma gerekip gerekmediğine karar verilmelidir.
Geçiş süreci yedi yıldır ancak patent sisteminin kullanıcılarına danışma esasına ve Divan’ın görüşlerine bağlı olarak yedi yıl daha uzatılabilir. Ulusal patentler, ulusal mahkemelerin yetki alanında olmaya devam edecektir.
Kısaca özetlemek gerekirse;
Tek bir taleple bir Avrupa patentinin sahibi, Avrupa Birliği'nin 26 Üye Devletinde patent koruması alabilecektir
Bir Avrupa patentinin üniter etkisi, UPC Anlaşmasını onaylayan Sözleşmeci Üye Devletlerin sınırlarını kapsayacaktır.
Merkezi bölümdeki prosedürlerin uygulamasında kullanılan dil, patentin verildiği dil olacaktır.
UPC Sözleşmesine Taraf Üye Devletlerde tek bir ortak mahkeme olacaktır.
Mahkemeye hem hukuken nitelikli yargıçlar hem de teknik açıdan nitelikli yargıçlar başkanlık edecektir.